Johannes Vermeer
Johannes Vermeer
Yaşamı
Vermeer'in hayatı hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Geçimini Delft'te resim yaparak sağladığına inanılıyor. Ressamla ilgili kaynaklar resmi belgeler ve diğer ressamların yorumları olduğundan Thoré Bürger ona "Delft Sfenksi" adını vermiştir. Johannes Reijniersz Vermeer, bir Protestan kilisesinde vaftiz edildiği yönündeki haberlere rağmen, Catherina Bolenes adında Katolik bir kızla evlendi. Düğün küçük Schipluiden köyünde gerçekleşti. Vermeer'e göre damat için karlı bir evlilikti çünkü annesi Maria Thins çok zengin bir kadındı. Muhtemelen ressamın 5 Nisan 1653'teki düğünden önce de Katolik olmasını istemiştir.
Bazı uzmanlar Vermeer'in Katolikliğine şüpheyle yaklaşmaktadır. Her halükarda ressam, Katolik İnancının Alegorisi (1670-1672) adlı tablosunda cemaate olan inancı temsil ediyor. Bu tablo gizli bir kiliseye sahip olan bir Katolik için yapılmıştır. Vermeer ömrünün sonuna kadar evinin ikinci katındaki odasında resim yaptı.
Karısı ressama on dört çocuk vermiştir. Bu çocuklardan 10'u hayatta kalmıştır. (üç erkek ve yedi kız).
Kariyeri
Vermeer'in bir ressamın yanında çırak olup olmadığı ve eğer olduysa o ressamın kim olduğu belirsizdir. Genellikle kendi kasabasında çalıştığına ve öğretmeninin ya Carel Fabritius ya da Leonaert Bramer olduğuna inanılır. Kendi kendine resim yapmayı öğrenmiş olabileceği gibi, babasının bağlantıları sayesinde bir eğitmen tarafından eğitilmiş de olabilir.
29 Aralık 1653'te Vermeer, profesyonel ticari bir ressamlar derneğinin üyesi oldu. Kurumun kayıtlarına göre Vermeer gerekli üyelik ücretini ödememiştir. Bu onların mali durumlarının kötü olduğunun bir göstergesi olabilir. Vermeer, her tablonun üzerinde tek tek çalışan ve yılda en fazla üç eser üreten bir ressamdır.
1672'de XIV. Louis komutasındaki Fransız ordusu güneyden saldırır ve Hollanda Cumhuriyeti'ni fethetmiştir. Bu arada İngilizler de ülkeye savaş ilan etti ve doğudan da iki alman piskoposu Hollanda'ya zarar vermeye çalışaktaydı. Tüm bu olaylar birçok Hollandalı arasında paniğe neden oldu ve mağazaların ve okulların kapanmasına neden oldu. Bu yıllar Vermeer'e hem ressam hem de sanat tüccarı olarak zarar verdi. Kalabalık bir aileye bakmak zorunda kalan ressam borç batağına düşmeye başladı.
Sanatçı, Aralık 1675'te cinnet nedeniyle 43 yaşında bir buçuk gün içinde öldü. Eşi, yazılı bir belgede kocasının ölüm nedeninin maddi baskılardan kaynaklanan stres olduğunu açıkladı.
Teknik
Vermeer, pointillé adı verilen bir teknik kullandı ve boyayı tuval üzerine gevşek, grenli katmanlar halinde yayarak resimlerini yaptı. Her ne kadar resimlerinde kusursuz yerleştirmeyi başarmış olsa da resimlerinde ön çalışma izine rastlanmamaktadır. Üstelik resimler dışında hiçbir çizim kesin olarak Vermeer'e atfedilmemiştir. Hockney-Falco tezini savunan pek çok sanat tarihçisinin yanı sıra David Hockney'e göre ressam, bu hassas yerleşimi sağlamak için Camera Obscura'yı kullanmıştır. Çıplak göz yerine böyle bir mercek kullanıldığında ortaya çıkan ışık ve perspektif etkilerinin Vermeer'in resimlerinde de belirgin olması da bu görüşü destekler niteliktedir. Ancak ressamın Camera Obscura'yı ne ölçüde kullandığı tarihçiler arasında tartışmalıdır.
17. yüzyıl ressamları arasında hiç kimse lacivert taşı veya doğal lacivert gibi pahalı renkleri Vermeer kadar kullanmamıştır. Vermeer bu malzemelerin kullanımıyla hem doğallığı yakalamakla kalmadı, hem de amber, kil gibi malzemelerle iç mekanı aydınlatıp duvara birçok rengi yansıtmayı başardı. Vermeer'in bu çalışma yönteminde Leonardo'dan ilham aldığına inanılıyor.
Vermeer, mali sıkıntı içinde olduğu 1672 yılında bile pahalı boyalar kullanmaya devam etti. Bu nedenle Vermeer'in bu nesneleri bir koleksiyoncudan, belki de patronu Pieter Claesz van Ruijven'den aldığına inanılıyor.
İşlediği Konular
Vermeer çoğunlukla ev yaşamını konu alan iç mekanlar çizdi. İki şehir manzarası dışında çalışmaları tür resimleri ve portrelerin başarılı örnekleridir.
Eserleri ile on yedinci yüzyıl Hollanda sosyal hayatına dair fikirler de verdi. Basit bir kadının süt dökmesinden zenginlerin lüks odalarındaki portrelerine kadar her seviyeden insanı çizdi. Çalışmalarından dini ve bilimsel yan anlamlar da çıkartabilmekteydi.